Battery etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Battery etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Kasım 2025 Cuma

CAN Bus'ın Avantajları ve Dezavantajları: Modern Araçların Gizli Kahramanı

CAN Bus'ın Avantajları ve Dezavantajları: Modern Araçların Görünmeyen Kahramanı

Merhaba! Bu yazıda otomotiv dünyasının perde arkasında çalışan ama çoğu zaman adı bile geçmeyen bir teknolojiye odaklanacağız: CAN Bus. Bugün piyasadaki neredeyse tüm modern araçlarda, ECU’lar (Electronic Control Unit), sensörler ve aktüatörler arasındaki iletişimin büyük kısmı bu yapı üzerinden gerçekleşiyor.

Eğer araç elektroniklerine meraklıysan, gömülü yazılım geliştiriyorsan ya da sadece “Bu kadar sistem birbirini nasıl anlıyor?” diye düşünüyorsan, doğru yerdesin. Bu yazıda CAN Bus’ın avantajlarını, dezavantajlarını, pratik kullanım alanlarını ve gelecekte yerini nelerin alabileceğini konuşacağız. Hem yeni başlayanlar hem de sektörde çalışanlar için anlaşılır bir dil kullanmaya çalışacağım. 🚗💡

Bir otomobildeki ECU’ların aynı CAN Bus hattı üzerinde birbirine bağlandığını gösteren şematik ağ diyagramı



CAN Bus Kısaca Nedir?

CAN (Controller Area Network), temel olarak araç içindeki elektronik kontrol birimleri arasında iletişim kurulmasını sağlayan bir haberleşme protokolüdür. 1980’lerin ortasında Bosch tarafından geliştirilmiş ve daha sonra ISO 11898 standardı hâline gelmiştir.

Bu ağda her ECU, birer “node” (düğüm) gibi düşünülür ve hepsi ortak bir veri yolu (bus) üzerinde konuşur. CAN Bus; motor kontrol ünitesi, ABS, airbag, direksiyon sistemi, gövde kontrol modülü, multimedya sistemi gibi birbirinden çok farklı modüller arasında veri taşır.

CAN Bus’ın Temel Özellikleri

  • İki telli diferansiyel hat kullanır (CAN_H ve CAN_L).
  • Genellikle 500 kbps veya 1 Mbps hızlarda çalışır (klasik CAN).
  • Broadcast (yayın) mantığı ile mesajlar hattaki tüm ECU’lara iletilir.
  • Her mesajın kendine ait bir ID (Identifier) değeri vardır ve bu ID aynı zamanda önceliği belirler.

Kısaca: İki kablo üzerinden, aynı hat üzerinde bir sürü modülün konuştuğu, hataya dayanıklı, oldukça pratik bir iletişim sistemi diyebiliriz.


CAN Bus’ın Avantajları

1. Yüksek Güvenilirlik ve Hata Toleransı

CAN, otomotiv gibi güvenliğin kritik olduğu alanlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Hata algılama ve yönetimi konusunda oldukça gelişmiş mekanizmalara sahiptir:

  • Bit hata algılama (bit monitoring)
  • CRC (Cyclic Redundancy Check) ile veri bütünlüğü kontrolü
  • Acknowledge (ACK) mekanizması
  • Error frame göndererek hatalı düğümün kendini sınırlaması

Bir ECU sürekli hatalı mesaj gönderiyorsa, CAN protokolü bu ECU’yu “bus-off” hâline getirip hatta zarar vermesini engeller. Bu sayede kritik fonksiyonların sürekliliği desteklenir.

2. Diferansiyel Sinyalleme Sayesinde Gürültü Bağışıklığı

Otomotiv ortamı, özellikle de motor bölgesi; yüksek akımların, enjektörlerin, ateşleme bobinlerinin ve çeşitli elektromanyetik kaynakların olduğu oldukça gürültülü bir ortamdır. CAN, bu zorlu şartlara dayanmak için diferansiyel sinyal kullanır:

  • CAN_H ve CAN_L hatlarında zıt fazda sinyal taşınır.
  • Ortamdan gelen gürültü her iki hatta da aynı yönde biner (common-mode noise).
  • Alıcı, bu iki hattın farkını okuduğu için gürültünün etkisi büyük oranda bastırılır.

Sonuç: Uzun kablo mesafelerinde ve zorlu ortamlarda bile güvenilir iletişim. 🚙

3. Kablo Maliyeti ve Ağırlığında Azalma

CAN’dan önce araç içinde pek çok fonksiyon için nokta-nokta kablolama kullanılıyordu. Örneğin bir buton ile bir modül arasında özel kablo çekiliyor, sensörler doğrudan tek bir ECU’ya bağlanıyordu. Bu yaklaşım:

  • Daha fazla kablo → daha yüksek maliyet
  • Daha fazla kablo → daha yüksek araç ağırlığı
  • Montaj ve bakım zorluğu

CAN ile birlikte bu yapı büyük ölçüde sadeleşti:

  • Birçok sensör ve ECU aynı ortak veri yolunu kullanmaya başladı.
  • Kablolama, “power + CAN bus” hattı şeklinde basitleşti.

Özellikle büyük araçlarda (otobüs, kamyon, iş makinesi vb.) kablo metrajındaki azalma ciddi maliyet avantajı sağlar.

4. Kolay Genişletilebilir ve Esnek Mimari

CAN hattına yeni bir ECU eklemek için genellikle yapılması gereken tek şey, o ECU’yu aynı CAN_H ve CAN_L hattına bağlamaktır. Doğru terminasyon, hız ve ID planlaması yapıldıktan sonra sistem oldukça esnek bir şekilde ölçeklenebilir.

Bu da OEM’lere (araç üreticilerine) şu imkânları verir:

  • Farklı donanım paketlerinde opsiyonel modüller ekleyebilme (ör. park asistanı, kör nokta uyarı sistemi)
  • Aynı platformu kullanıp farklı model araçlar türetebilme

5. Gerçek Zamanlı (Real-Time) İletişime Uygun Yapı

CAN, özellikle kontrol döngülerinin hızlı ve deterministik olması gereken sistemlerde kullanılır. Örneğin:

  • Tekerlek hızı verilerinin ABS/ESP modülüne aktarılması
  • Motor devir, tork ve yük bilgilerinin ECU’lar arasında paylaşılması
  • Direksiyon açı sensörü verisinin sürüş destek sistemleriyle paylaşılması

CAN, doğru tasarlanmış bir ağ mimarisi ve doğru ID önceliklendirmesi ile oldukça tutarlı zamanlama performansı sunar.

6. Öncelik Tabanlı Mesajlaşma (Arbitration)

CAN Bus’ın en önemli avantajlarından biri de önceliklendirme mekanizmasıdır. CAN hattında aynı anda birden fazla ECU mesaj göndermek isterse, devreye arbitration (hakemlik) süreci girer:

  • Mesaj önceliği, ID değeri ile belirlenir.
  • Numerik olarak küçük ID = daha yüksek öncelik
  • Yüksek öncelikli mesajlar, düşük öncelikli mesajları “ezer” ve önce hattı kullanır.
Örnek:
ID 0x010  → Yüksek öncelik (ör. fren komutu)
ID 0x100  → Orta öncelik (ör. motor verisi)
ID 0x600  → Düşük öncelik (ör. konfor özellikleri)

Bu sayede fren gibi kritik bir mesaj, yoğun ağ trafiğinde bile gecikmeden iletilebilir.

7. Uygun Maliyetli ve Yaygın Ekosistem

CAN transceiver entegreleri ve CAN destekli mikrodenetleyiciler (STM32, NXP, Microchip vb.) piyasada fazlasıyla yaygın ve görece ucuzdur. Bu, CAN’i sadece otomotivde değil:

  • Endüstriyel otomasyon
  • Tıbbi cihazlar
  • Drone ve robotik uygulamalar
  • Tarım makineleri
  • Denizcilik (NMEA 2000)

gibi birçok alanda da standart hâline getirmiştir.


CAN Bus’ın Dezavantajları

Her teknolojide olduğu gibi CAN’in de bazı sınırları ve dezavantajları var. Özellikle modern araçlardaki veri miktarı arttıkça, bu dezavantajlar daha belirgin hâle geliyor.

1. Sınırlı Bant Genişliği (Veri Hızı)

Klasik CAN (Classical CAN) için tipik maksimum hız 1 Mbps’tir. Bu hız; sensör verileri, komut mesajları ve basit durum bilgileri için fazlasıyla yeterli olsa da, günümüz araçlarında kullanılan:

  • Kamera görüntüleri
  • Radar/LiDAR verileri
  • Yüksek çözünürlüklü ekran veri akışları

gibi uygulamalar için oldukça yetersiz kalır.

Bu nedenle OEM’ler, özellikle otonom sürüş ve gelişmiş sürüş destek sistemlerinde Automotive Ethernet gibi daha yüksek bant genişlikli çözümlere yöneliyor.

2. Mesaj Boyutu Sınırlaması

Klasik CAN çerçevesinde en fazla 8 byte veri taşınabilir. Büyük boyutlu veriler (örneğin uzun bir durum paketi, kalibrasyon verisi veya log bilgisi) bu sınır nedeniyle parçalara bölünmek zorundadır.

Bu sorunu azaltmak için geliştirilen CAN FD (Flexible Data Rate) standardı, veri alanını 64 byte’a kadar genişletir ve daha yüksek veri hızları sağlar. Yine de, bu hâliyle bile CAN FD; görsel veri gibi çok büyük akışlar için yeterli değildir.

3. Yerleşik Güvenlik (Security) Mekanizması Bulunmaması

CAN’in tasarlandığı dönemlerde araçlar dış dünyaya bu kadar bağlı değildi ve siber saldırı tehdidi bugünkü kadar gündemde değildi. Bu nedenle CAN protokolü:

  • Kimlik doğrulama (authentication)
  • Şifreleme (encryption)
  • Erişim kontrolü (access control)

gibi güvenlik mekanizmalarını yerleşik olarak içermez.

Bu da şu riskleri doğurur:

  • Yetkisiz erişimle mesaj dinleme (sniffing)
  • Sahte mesaj gönderme (spoofing)
  • Kritik sistemlere müdahale etme

Bu yüzden günümüzde ISO/SAE 21434 ve UNECE R155 gibi siber güvenlik standartları, CAN tabanlı ağlar üzerinde ek güvenlik katmanları ve IDS (Intrusion Detection System) gibi çözümlerin kullanılmasını şart koşuyor.

4. Broadcast Yapının Gizlilik ve Güvenlik Açısından Riskleri

CAN Bus, doğası gereği bir broadcast (yayın) protokoldür; yani hat üzerindeki tüm mesajlar, hatta bağlı olan tüm ECU’lar tarafından dinlenebilir. Bu durum:

  • Her ECU’nun, doğru filtreleme yapılmazsa gereğinden fazla mesaj görmesine
  • Saldırganın tek bir noktadan bağlanarak tüm trafiği izlemesine

imkân tanır. Dolayısıyla, CAN yapısı güvenlik açısından ekstra tasarım önlemleri gerektirir.

5. Uzun Hatlarda ve Yanlış Topolojilerde Sinyal Bütünlüğü Problemleri

CAN hattı, teoride çok esnek görünse de fiziksel tasarım tarafında dikkat edilmesi gereken noktalar vardır:

  • Hattın iki ucuna mutlaka 120 Ω terminasyon direnci konmalıdır.
  • “Yıldız topoloji” gibi yanlış kablolama yöntemleri yansımalara (reflections) neden olabilir.
  • Çok uzun kablolarda ve yüksek hızlarda sinyal zayıflaması görülebilir.

Bu sorunlar, özellikle saha uygulamalarında “Arada sırada çalışan, sonra bozulan” gizemli hatalara sebep olabilir. Bu yüzden hem elektriksel tasarım hem de PCB layout tarafında dikkatli olmak gerekir.


Gerçek Hayattan CAN Bus Örnekleri

Motor Kontrolü (Powertrain)

Motor ECU’su; sensörlerden gelen:

  • Devir (RPM)
  • Gaz pedalı konumu
  • Emme manifoldu basıncı
  • Sıcaklık sensörleri

gibi verileri CAN üzerinden alır ve diğer modüllerle paylaşır. Örneğin:

  • Motor tork bilgisi şanzıman ECU’suna iletilir.
  • Yakıt tüketim bilgisi gösterge paneline gönderilir.

Şasi ve Güvenlik Sistemleri

ABS, ESP, hava yastığı modülleri gibi güvenlik kritik sistemler, CAN üzerinden sürekli veri alışverişi yapar. Örneğin:

  • Tekerlek hız sensörleri → ABS/ESP modülü
  • Yanal ivme ve dönüş hızı → ESP/ADAS modülü
  • Çarpışma sensörleri → Airbag kontrol ünitesi

Bu verilerin doğru zamanda ve doğru şekilde iletilmesi, doğrudan yolcu güvenliğini etkiler.

Konfor ve Multimedya

Cam kaldırma modülleri, koltuk kontrol üniteleri, klima, far kontrolü ve multimedya sistemleri de CAN üzerinden haberleşir. Örneğin:

  • “Kapı açıldı” bilgisi hem gövde kontrol modülüne hem iç aydınlatma sistemine iletilir.
  • Direksiyondaki multimedya tuşları, ses sistemiyle CAN üzerinden konuşur.

Bu sayede araç içindeki tüm konfor özellikleri birbirine entegre, senkronize ve yönetilebilir hâle gelir.


CAN FD ve Automotive Ethernet ile Kıyaslama

Modern araçlarda veri miktarı arttıkça, klasik CAN’in limitleri daha fazla hissedilir hâle geldi. Bunun üzerine iki önemli teknoloji öne çıktı:

CAN FD (Flexible Data Rate)

  • Veri alanını 8 byte → 64 byte’a çıkarır.
  • Belli kısımlarda daha yüksek baudrate kullanarak toplam veri hızını artırır.
  • Klasik CAN ile geriye dönük uyumluluk sunar (donanım/altyapı avantajı).

CAN FD, özellikle daha yoğun veri alışverişi gerektiren kontrol modüllerinde (örneğin modern güç aktarım sistemleri, batarya yönetim sistemleri) giderek daha fazla kullanılmaktadır.

Automotive Ethernet

  • 10 Mbps, 100 Mbps hatta 1 Gbps seviyelerinde veri taşıyabilir.
  • Kamera, radar, multimedya gibi yüksek bant genişliği isteyen uygulamalar için uygundur.
  • Switch tabanlı yapısı ile segmentasyon ve daha iyi güvenlik imkânı sunar.

Yine de, maliyet, karmaşıklık ve gerçek zamanlı kontrol açısından değerlendirdiğimizde; CAN Bus hâlâ kritik kontrol yollarında vazgeçilmez konumunu koruyor.


CAN Bus Avantaj & Dezavantaj Karşılaştırma Tablosu

Başlık Avantaj Dezavantaj
Bant Genişliği Kontrol verileri için yeterli Görüntü, radar vb. için yetersiz
Güvenilirlik Gelişmiş hata algılama ve bus-off mekanizması Yerleşik siber güvenlik özellikleri yok
Kablolama İki telli yapı, düşük maliyet ve ağırlık Yanlış topoloji ve terminasyon sorun yaratabilir
Esneklik Ağa yeni ECU eklemek kolay Toplam trafik iyi planlanmazsa tıkanma riski
Mesaj Yapısı Basit ve deterministik Klasik CAN’de 8 byte sınırı

Sonuç: CAN Bus Neden Hâlâ Oyunun İçinde?

Özetle; CAN Bus, düşük maliyet, yüksek güvenilirlik, gerçek zamanlı performans ve yaygın ekosistem gibi güçlü avantajlara sahip. Evet, bant genişliği sınırlı ve yerleşik güvenlik mekanizmaları yok; ancak doğru mimari, uygun güvenlik katmanları ve iyi bir ID/mesaj tasarımıyla hâlâ son derece güçlü bir çözüm sunuyor.

Günümüzde otonom sürüş, bağlı araçlar (connected cars) ve OTA (Over-the-Air) güncellemeler gibi yeni kavramlarla birlikte Ethernet ve CAN FD gibi teknolojiler öne çıksa da, klasik CAN Bus’ın uzun yıllar daha araçların kalbinde yaşamaya devam edeceğini söylemek yanlış olmaz. 🚗✨


🔖 Terimler Sözlüğü

Terim Açıklama
CAN Controller Area Network – Araç içi iletişim protokolü
ECU Electronic Control Unit – Elektronik kontrol ünitesi/modülü
Diferansiyel Sinyal İki hat arasındaki gerilim farkı üzerinden veri iletimi tekniği
Arbitration CAN hattında mesajların ID’ye göre önceliklendirilmesi ve çakışma çözümü
CRC Cyclic Redundancy Check – Veri bütünlüğünü kontrol etmek için kullanılan algoritma
CAN FD Flexible Data Rate – Daha yüksek veri hızı ve daha büyük veri alanı sunan CAN genişlemesi
Automotive Ethernet Yüksek bant genişlikli, Ethernet tabanlı araç içi haberleşme teknolojisi
Bus-off Sürekli hata üreten ECU’nun CAN hattından otomatik olarak izole edilmesi durumu

📌 Ekstra Kaynaklar

3 Mart 2025 Pazartesi

Elektrikli Araçlarda BMS'lerin ISO/TR 9968:2023 Perspektifinden İncelenmesi

Elektrikli araçlar (EV), sürdürülebilir ulaşımın geleceğini şekillendiren en önemli teknolojilerden biridir. Ancak bu araçların başarısı, yalnızca güçlü motorlar veya aerodinamik tasarımlara bağlı değildir. Bataryalar, elektrikli araçların kalbinde yer alan kritik bileşenlerdir ve bu bataryaların yönetimi için tasarlanan Batarya Yönetim Sistemleri (BMS) , araç performansı, güvenliği ve ömrü açısından hayati öneme sahiptir. BMS'lerin tasarım, geliştirme ve uygulama süreçlerinde uluslararası standartlar, özellikle de yeni yayınlanan ISO/TR 9968:2023 , rehberlik edici bir rol oynamaktadır.

Bu yazıda, ISO/TR 9968:2023 standardının BMS'ler üzerindeki etkisini ve bu perspektiften nasıl değerlendirildiğini inceleyeceğiz.


ISO/TR 9968:2023 Nedir?

ISO/TR 9968:2023, elektrikli araçların şarj sistemleri ve ilgili bileşenleri için bir teknik rapor olarak hazırlanmış bir standarttır. Bu standart, özellikle elektrikli araçların şarj altyapısıyla olan etkileşimlerini ve bu süreçteki güvenlik, uyumluluk ve performans gereksinimlerini ele alır. BMS'ler, bataryaların şarj ve deşarj süreçlerini yönettiği için, ISO/TR 9968:2023 kapsamında da önemli bir yer tutar.

ISO/TR 9968:2023, sadece şarj sistemlerine odaklanmaz; aynı zamanda bataryaların güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak için gerekli olan iletişim protokolleri, veri paylaşımı ve hata yönetimi gibi konuları da kapsar. Bu nedenle, BMS'lerin ISO/TR 9968:2023 ile uyumlu olması, elektrikli araçların genel güvenliğini ve performansını artırmada kritik bir faktördür.


BMS'lerin ISO/TR 9968:2023 Çerçevesinde Rolü

ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin aşağıdaki ana alanlarda nasıl işlev gördüğüne dikkat çeker:

1. Şarj Yönetimi ve Uyumluluk

Elektrikli araçlar, farklı şarj istasyonlarıyla uyumlu olmalıdır. Ancak her şarj istasyonunun güç çıkışları, gerilim seviyeleri ve iletişim protokolleri farklılık gösterebilir. ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin bu farklılıkları algılayıp uygun şekilde yanıt vermesini gerektirir. Örneğin:

  • BMS, şarj istasyonundan gelen verileri analiz eder ve bataryanın maksimum kapasitesini aşmadan şarj işlemini optimize eder.
  • Şarj sırasında oluşan sıcaklık artışlarını izler ve gerektiğinde şarj hızını düşürür.

Bu süreçler, ISO/TR 9968:2023'e uygun olarak gerçekleştirildiğinde, hem araç hem de şarj istasyonu için daha güvenli bir deneyim sağlar.

2. İletişim Protokolleri ve Veri Paylaşımı

Modern elektrikli araçlar, şarj istasyonlarıyla iletişim kurmak için çeşitli protokoller kullanır (örneğin, ISO 15118 veya CHAdeMO). BMS, bu iletişim protokollerini yöneten merkezi bir bileşendir. ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin şarj istasyonlarıyla etkili bir şekilde iletişim kurmasını ve şu bilgileri paylaşmasını gerektirir:

  • Bataryanın mevcut şarj durumu (State of Charge - SoC).
  • Maksimum şarj hızı ve gerilim sınırları.
  • Hata kodları veya uyarılar.

Bu veri paylaşımı, şarj sürecinin verimli ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.

3. Güvenlik ve Hata Yönetimi

ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin güvenlik odaklı bir yaklaşım benimsemesini zorunlu kılar. Özellikle şarj sırasında ortaya çıkabilecek hatalar, ciddi güvenlik risklerine yol açabilir. Örneğin:

  • Aşırı akım veya gerilim, bataryanın hasar görmesine neden olabilir.
  • Şarj kablosundaki bir kopma veya kısa devre, yangın riski oluşturabilir.

BMS, bu tür hataları algılayıp anında müdahale edebilmeli ve gerekirse şarj işlemini durdurmalıdır. ISO/TR 9968:2023, bu tür senaryolar için detaylı güvenlik protokolleri tanımlar.

4. Sıcaklık ve Enerji Yönetimi

Şarj sırasında bataryaların sıcaklığı artabilir ve bu durum, bataryanın ömrünü kısaltabilir veya güvenlik riskleri yaratabilir. ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin sıcaklık yönetimini optimize etmesini ve şarj hızını buna göre ayarlamasını önerir. Ayrıca, enerji verimliliği açısından da BMS'lerin şarj sırasında kayıpları minimize etmesi beklenir.


ISO/TR 9968:2023'e Uyum Sağlamanın Avantajları

ISO/TR 9968:2023'e uyumlu bir BMS tasarlamak, birçok avantaj sağlar:

  1. Daha Güvenli Şarj Süreçleri:
    Standarda uygun BMS'ler, şarj sırasında ortaya çıkabilecek riskleri minimize eder ve kullanıcılar için daha güvenli bir deneyim sunar.
  2. Geniş Uyumluluk:
    Farklı şarj istasyonlarıyla uyumlu çalışan BMS'ler, kullanıcıların şarj altyapısından bağımsız olarak sorunsuz bir şekilde şarj yapmasını sağlar.
  3. Verimli Enerji Kullanımı:
    ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin enerji tüketimini optimize etmesini teşvik eder. Bu da bataryanın ömrünü uzatır ve çevresel etkileri azaltır.
  4. Global Pazarlara Erişim:
    ISO/TR 9968:2023 gibi uluslararası standartlara uyumlu ürünler, global pazarlarda daha kolay kabul görür ve rekabet avantajı sağlar.

Gelecekteki Gelişmeler

ISO/TR 9968:2023, elektrikli araçların şarj sistemleri ve BMS'ler için bir başlangıç noktası olarak görülmelidir. Gelecekte, bu standart daha da genişletilebilir ve yeni teknolojilerle entegre edilebilir. Örneğin:

  • Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi: BMS'ler, şarj süreçlerini daha iyi tahmin edebilmek ve optimize edebilmek için yapay zeka algoritmaları kullanabilir.
  • Kablosuz Şarj Teknolojileri: Kablosuz şarj sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, BMS'lerin bu teknolojilere uyum sağlaması gerekecektir.
  • Gerçek Zamanlı İzleme ve Raporlama: ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin gerçek zamanlı veri paylaşımını teşvik eder. Bu, sürücülerin ve operatörlerin bataryanın durumunu sürekli takip etmesini sağlar.

Sonuç

Elektrikli araçlar, modern ulaşımın geleceği için umut vaat ediyor. Ancak bu araçların güvenli, verimli ve uyumlu bir şekilde çalışması, yalnızca güçlü bataryalara değil, aynı zamanda bu bataryaları yöneten BMS'lere de bağlıdır. ISO/TR 9968:2023, BMS'lerin tasarım, geliştirme ve uygulama süreçlerinde rehberlik edici bir rol oynar. Bu standart, elektrikli araçların şarj süreçlerini optimize ederken, güvenlik, uyumluluk ve performans açısından da yüksek standartlar belirler.

Üniversite öğrencileri ve yeni mezunlar için, otomotiv sektöründe kariyer yapmayı düşünenler, ISO/TR 9968:2023 gibi standartları anlamak, bu alanda fark yaratmanın ilk adımı olacaktır. BMS'ler, elektrikli araçların kalbinde atarken, ISO/TR 9968:2023 ise bu kalbin düzenli ve güvenli bir şekilde atmasını sağlayan kilit bir unsurdur.

 

24 Şubat 2025 Pazartesi

Elektrikli Araçlarda BMS'lerin Functional Safety (ISO 26262) Perspektifinden İncelenmesi

Elektrikli araçlar, otomotiv endüstrisinin en hızlı gelişen alanlarından biridir. Bu araçların güvenliği ve performansı, sadece mekanik veya elektriksel bileşenlerle değil, aynı zamanda yazılım ve sistem entegrasyonuyla da doğrudan ilişkilidir. Özellikle Batarya Yönetim Sistemleri (BMS), elektrikli araçların kalbinde yer alan kritik bir bileşendir. Ancak bu kadar önemli bir sistemin güvenilir olması, yalnızca teknik özelliklerle sınırlı değildir. Functional Safety (İşlevsel Güvenlik) standartları, özellikle ISO 26262 çerçevesinde, BMS'lerin tasarımından uygulamasına kadar her aşamasında güvenlik odaklı bir yaklaşım benimsemeyi gerektirir.

Functional Safety Nedir?

Functional Safety, bir sistemin veya bileşenin, beklenmedik durumlar karşısında insan hayatını koruyacak şekilde tasarlanması ve çalıştırılması anlamına gelir. Otomotiv sektöründe, bu konsept ISO 26262 standardıyla formalize edilmiştir. ISO 26262, elektrikli ve elektronik sistemlerin tüm yaşam döngüsü boyunca güvenlik risklerini azaltmayı hedefler. Elektrikli araçlarda kullanılan BMS'ler de bu standardın kapsamındadır.

BMS ve Functional Safety İlişkisi

BMS, bir elektrikli aracın bataryasını izleyen, kontrol eden ve koruyan bir sistemdir. Ancak bu süreçte ortaya çıkabilecek hatalar, ciddi güvenlik risklerine yol açabilir. Örneğin, bir BMS'nin yanlış veri toplaması veya yanlış karar vermesi, bataryanın aşırı ısınmasına, yangına veya patlamasına neden olabilir. İşte burada Functional Safety devreye girer. ISO 26262, BMS'lerin tasarımında aşağıdaki prensipleri ön planda tutar:

  1. Risk Analizi ve Tehlike Değerlendirmesi (HARA):
    BMS'lerin geliştirilmesinin ilk adımı, potansiyel tehlikeleri belirlemek ve bu tehlikelerin sonuçlarını analiz etmektir. HARA (Hazard Analysis and Risk Assessment), BMS'nin ne tür hatalara maruz kalabileceği ve bu hataların yol açabileceği riskleri değerlendiren bir süreçtir. Örneğin, bir hücrenin aşırı şarj olması, araçta yangın riski oluşturabilir. Bu tür senaryolar, HARA ile tanımlanır ve gerekli önlemler alınır.
  2. ASIL Seviyeleri:
    ISO 26262, her bir sistemin veya bileşenin güvenlik seviyesini belirlemek için ASIL (Automotive Safety Integrity Level) kavramını kullanır. ASIL, A'dan D'ye kadar dört seviyeye ayrılır ve D en yüksek güvenlik seviyesini ifade eder. BMS'ler genellikle yüksek ASIL seviyelerinde (örneğin ASIL C veya D) değerlendirilir, çünkü bataryaların hataları ciddi güvenlik risklerine yol açabilir. Yüksek ASIL seviyeleri, daha sıkı testler, doğrulama ve onaylama süreçlerini gerektirir.
  3. Redundancy (Yedeklilik):
    BMS'lerde yedeklilik, bir bileşenin veya sistemin arızalanması durumunda alternatif bir yol sunarak işlevselliği sürdürmesini sağlar. Örneğin, bir sensörün verileri yanlışsa, BMS bu durumu algılayıp alternatif sensörlerden veya algoritmalarla tahmin edilen değerlerden faydalanabilir. Yedeklilik, özellikle yüksek ASIL seviyelerinde zorunlu bir gerekliliktir.
  4. Fail-Safe ve Fail-Operational Tasarım:
    BMS'ler, hata durumlarında "fail-safe" (güvenli şekilde kapanma) veya "fail-operational" (hata sonrası sınırlı işlevsellikle çalışmaya devam etme) modlarına geçebilmelidir. Örneğin, bir çarpışma durumunda BMS, bataryayı anında devre dışı bırakarak (fail-safe) yangın riskini azaltabilir. Alternatif olarak, küçük bir arıza durumunda BMS, kısıtlı kapasitede de olsa bataryayı yönetmeye devam edebilir (fail-operational).
  5. Doğrulama ve Onaylama (Verification & Validation):
    ISO 26262, BMS'lerin hem yazılım hem de donanım düzeyinde kapsamlı testlere tabi tutulmasını gerektirir. Doğrulama (verification), sistemin tasarımının doğru olduğunu kanıtlamayı; onaylama (validation), sistemin gerçek dünyada beklendiği gibi çalıştığını göstermeyi hedefler. BMS'ler için bu süreçler, simülasyonlar, laboratuvar testleri ve saha denemeleri gibi yöntemlerle gerçekleştirilir.

BMS Geliştirme Sürecinde Functional Safety Adımları

  1. Kavramsal Tasarım:
    İlk adım, BMS'nin ne tür işlevler gerçekleştireceğini ve bu işlevlerin güvenlik açısından ne anlama geldiğini belirlemektir. Bu aşamada, tehlike senaryoları ve ASIL seviyeleri tanımlanır.
  2. Sistem ve Yazılım Mimarisi:
    BMS'in mimarisi, güvenlik gereksinimlerini karşılayacak şekilde tasarlanır. Örneğin, yazılım kodlarının hata ayıklama yetenekleri ve donanımın yedeklilik özellikleri bu aşamada belirlenir.
  3. Test ve Simülasyon:
    BMS, hem normal koşullarda hem de hata senaryolarında test edilir. Simülasyonlar, bataryanın aşırı ısınma, aşırı şarj veya kısa devre gibi durumlarda nasıl tepki vereceğini gösterir.
  4. Üretim ve Bakım:
    Üretim sürecinde de güvenlik ön plandadır. Ayrıca, araç servislerinde BMS'in periyodik olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesi, uzun vadeli güvenliği sağlar.

Gelecekteki Gelişmeler

ISO 26262, sürekli olarak güncellenen bir standarttır ve gelecekte BMS'ler için daha da kapsamlı güvenlik gereksinimleri getirebilir. Yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, BMS'lerin hata tespit ve müdahale yeteneklerini artırabilir. Ayrıca, bataryaların geri dönüşüm süreçlerinde de Functional Safety perspektifi önem kazanabilir.

Sonuç

Elektrikli araçlar, sürdürülebilir ulaşımın geleceğini şekillendiriyor. Ancak bu araçların güvenliği, yalnızca güçlü motorlar veya aerodinamik tasarımlarla sağlanamaz. BMS'ler, elektrikli araçların kalbinde yer alan kritik bir bileşendir ve bu bileşenin güvenliği, ISO 26262 gibi standartlarla güvence altına alınmalıdır. Functional Safety, BMS'lerin yalnızca teknik özelliklerini değil, aynı zamanda insanların hayatını koruma potansiyelini de vurgular. Üniversite öğrencileri ve yeni mezunlar için, otomotiv sektöründe kariyer yapmayı düşünenler, Functional Safety ve BMS gibi temel konuları anlamak, bu alanda fark yaratmanın ilk adımı olacaktır.

BMS'ler, modern ulaşımın kalbinde atarken, Functional Safety ise bu kalbin düzenli ve güvenli bir şekilde atmasını sağlayan kilit bir unsurdur.


 

21 Şubat 2025 Cuma

BMS Nedir? (Battery Management System)

Elektrikli Araçlarda Batarya Yönetim Sistemleri: Temel Bilgiler

Elektrikli araçlar (EV) günümüzde sürdürülebilir ulaşımın en önemli parçalarından biri haline geldi. Fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak ve çevresel etkileri en aza indirmek amacıyla geliştirilen bu araçların kalbi, enerji depolama sistemleridir. Bu sistemlerin merkezinde ise bataryalar yer alır. Ancak bir elektrikli aracın performansını, güvenliğini ve ömrünü belirleyen tek şey bataryanın kendisi değildir. Asıl kilit rolü oynayan, Batarya Yönetim Sistemi (BMS) adı verilen teknolojiktir.

Batarya Yönetim Sistemi Nedir?

Basitçe ifade edecek olursak, Batarya Yönetim Sistemi (BMS), bir elektrikli aracın bataryasını izleyen, kontrol eden ve koruyan bir yazılım-donanım kombinasyonudur. BMS, bataryanın her bir hücresini sürekli olarak izler ve onun sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Elektrikli araçlarda genellikle lityum-iyon bataryalar kullanılır ve bu tür bataryalar hassas bileşenlerdir. Lityum-iyon bataryalar aşırı ısınma, aşırı şarj veya düşük şarj gibi durumlarda zarar görebilir ya da tehlikeli olabilir. İşte burada devreye BMS girer.

BMS'in Temel Görevleri

  1. Gerilim İzleme:
    Bir elektrikli aracın bataryası genellikle yüzlerce hücreden oluşur. Her bir hücrenin gerilimi, bataryanın toplam performansını etkileyebilir. BMS, her bir hücrenin gerilimini sürekli izler ve dengesizlikler olduğunda müdahale eder. Örneğin, bazı hücreler fazla şarj olmuşsa, BMS bu hücrelerin şarjını düşürerek tüm bataryayı dengeler.
  2. Sıcaklık Kontrolü:
    Aşırı sıcaklık, bataryalar için büyük bir tehdittir. Lityum-iyon bataryalar genellikle 15°C ile 45°C arasında en iyi performans gösterir. BMS, bataryanın sıcaklığını sürekli ölçer ve gerekirse soğutma sistemini aktive eder. Ayrıca, bataryanın soğuk ortamlarda çalışmasını sağlamak için ısıtma sistemlerini de yönetebilir.
  3. Şarj ve Deşarj Yönetimi:
    BMS, bataryanın ne kadar şarj olduğunu ve ne kadar enerji harcadığını takip eder. Bu sayede, bataryanın aşırı şarj olmasını veya tamamen boşalmasını engeller. Özellikle aşırı şarj, bataryanın ömrünü kısaltabilir ve güvenlik riski oluşturabilir. BMS, şarj sırasında uygun akım ve gerilim değerlerini ayarlayarak bataryanın uzun ömürlü olmasını sağlar.
  4. Güvenlik ve Koruma:
    Elektrikli araçlarda güvenlik her zaman ön plandadır. BMS, bataryanın kısa devre yapmasını, aşırı akım çekmesini veya fiziksel hasar görmesini engellemek için çeşitli koruma mekanizmaları içerir. Örneğin, bir çarpışma durumunda BMS, bataryayı anında devre dışı bırakarak yangın riskini azaltabilir.
  5. Veri Kaydı ve İletişim:
    Modern BMS'ler, bataryanın durumuyla ilgili verileri kaydeder ve bu verileri aracın ana bilgisayar sistemine iletir. Böylece sürücüler, aracın ne kadar şarj kaldığını, tahmini menzili ve bataryanın genel sağlık durumunu görebilir. Ayrıca, bu veriler servislerde bakım ve onarım işlemleri için de kullanılır.

Neden BMS Kritik Öneme Sahiptir?

BMS olmadan bir elektrikli aracın güvenli ve verimli bir şekilde çalışması mümkün değildir. Bataryalar, hem pahalı hem de karmaşık bileşenlerdir. Yanlış kullanıldıklarında hem araç sahiplerine maliyet çıkarabilir hem de ciddi güvenlik riskleri yaratabilir. BMS sayesinde:

  • Bataryanın ömrü uzar.
  • Aracın performansı optimize edilir.
  • Güvenlik riskleri minimize edilir.
  • Sürüş deneyimi daha sorunsuz hale gelir.

Gelecekteki Gelişmeler

Teknoloji hızla ilerledikçe BMS'ler de daha akıllı hale geliyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, BMS'lerin bataryaların davranışlarını daha iyi tahmin etmesini sağlıyor. Bu sayede, bataryaların ömrü daha da uzatılabilecek ve elektrikli araçların menzilleri artırılabilecek. Ayrıca, gelecekteki BMS'ler, bataryaların yeniden kullanılabilirliğini ve geri dönüşüm süreçlerini de optimize edebilir.

Sonuç

Elektrikli araçlar, modern ulaşımın geleceği için umut vaat ediyor. Ancak bu araçların başarılı olması, yalnızca güçlü motorlar veya aerodinamik tasarımlarla mümkün değil. Bataryaların sağlığı ve performansı, elektrikli araçların kalbinde atar. Batarya Yönetim Sistemleri (BMS), bu kalbin düzenli atmasını sağlayan kilit bir teknolojidir. Üniversite öğrencileri ve yeni mezunlar için, elektrikli araç endüstrisinde kariyer yapmayı düşünenler, BMS gibi temel bileşenleri anlamak, bu alanda fark yaratmanın ilk adımı olacaktır.

Elektrikli araçlar dünyasına adım atmak isteyen herkes için, BMS sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin sembolüdür.

 

31 Mayıs 2024 Cuma

Diyot Tipleri, Kullanım Alanları

Bu yazıda diyot tipleri ve ana kullanım alanları listelenmiştir.

  • P-N Junction-General Purpose Diode: Akımın tek yönde iletilmesini sağlar. İletim yönünde üzerine ~0.7V gerilim düşer. Genellikle doğrultucu olarak kullanılır. Aynı zamanda devre güç girişlerinde ters kutuplamadan/polariteden korunmak için de kullanılır.


  • Schottky Diode: Genel kullanım diyot ile benzer özelliklerdedir. Farklı kılan kısmı İletim yönünde üzerine daha düşük gerilim düşer. Bu sayede yüksek hızlı anahtarlama devrelerinde hızlı geri toparlama özelliği sayesinde sıklıkla kullanılır. Bu uygulamalarda üzerinde harcanan güç daha düşük olduğu için verimi daha yüksektir.

  • Zener Diyot: Belirli bir ters gerilimde iletime geçer ve gerilimi sabitlemeye yarar. Bu özelliği sayesinde gerilim regülatör devrelerinde, referans gerilim üreteçlerinde ve aşırı gerilim koruma devrelerinde kullanılır.

  • Transient Voltage Suppression Diode (TVS): Ani ve yüksek gerilim yükselmelerine karşı koruma sağlar. Elektronik cihazları yıldırım düşmesi, elektrostatik deşarj veya endüktif yüklerin sebep olduğu ani gerilim yükselmelerinden korur.


  • Light-Emitting Diode (LED): İleri yönde akım geçtiğinde ışık yayan yarı iletken diyottur. Farklı yarı iletken malzemeler kullanılarak farklı dalga boylarında (renklerde) ışık üretebilir. Aydınlatma, gösterge, sinyalizasyon ve haberleşme gibi birçok alanda kullanılır.


  • Fotodiyot: Üzerine düşen ışık miktarına bağlı olarak akım üreten diyottur. Işığı elektrik sinyaline dönüştürdüğü için ışık sensörleri, otomatik aydınlatma sistemleri, kamera pozometreleri ve tıbbi görüntüleme cihazlarında kullanılır.


  • Varaktör Diyot (Varikap): Uygulanan ters gerilime bağlı olarak kapasitans değeri değişen diyottur. Bu özelliği sayesinde radyo ve televizyon alıcılarında frekans ayarlama, osilatör devrelerinde frekans kontrolü ve parametrik yükselteçlerde kullanılır.


  • Tünel Diyot: Kuantum tünelleme etkisiyle çalışan özel bir diyot türüdür. Çok hızlı anahtarlama özelliği sayesinde yüksek frekanslı osilatör ve yükselteç devrelerinde kullanılır.


  • Lazer Diyot: Uyarılmış ışık emisyonu ile ışık üreten özel bir diyot türüdür. Ürettiği ışık, tek renkli, tutarlı ve yönlüdür. Optik fiber iletişim sistemleri, barkod okuyucular, lazer yazıcılar, lazer işaretleyiciler ve tıp alanında kullanılır.



Kaynaklar

  • https://www.globalspec.com/learnmore/semiconductors/discrete/diodes/general_purpose_diodes
  • https://www.build-electronic-circuits.com/schottky-diode/
  • https://www.build-electronic-circuits.com/zener-diode/
  • https://uk.rs-online.com/web/content/discovery/ideas-and-advice/tvs-diodes-guide
  • https://www.electrical4u.com/led-or-light-emitting-diode/
  • https://elektrikbilim.com/1009-fotodiyotlar.html
  • https://diyot.net/diyot-cesitleri-1/
  • https://www.derstagram.com/tunnel-diyot-nedir-nasil-calisir/
  • https://tekfaz.com/lazer-diyot-nedir-yapisi-ve-calisma-prensibi.html

6 Mart 2024 Çarşamba

POWERB Alkaline LR03 AAA 1.5 Volt Pil Değerlendirmesi @250mA

Bu yazıda testimizi 250 mA seviyesinde gerçekleştirdik. 250 mA sabit akımda voltaj grafiği 800 mV'u yaklaşık 2,4 saatte kesiyor. Bu durumda POWERB Alkaline LR03 AAA pilin kapasitesi 2,4 h*250 mA hesabından 600 mAh olarak bulunur.

Test düzeneği ve ölçüm ile ilgili konulara buradaki yazıdan ulaşabilirsiniz.









Label order: Row ID | Time Stamp (Millisecond) | Voltage (mV) | Current (mA) | Set Current (mA)

Veri seti

Pil Kıyaslama Yazıları

1 Mart 2024 Cuma

Duracell Alkaline LR14 1.5 Volt Pil Değerlendirmesi @250mA

Bu yazıda testimizi 250 mA seviyesinde gerçekleştirdik. 250 mA sabit akımda voltaj grafiği 800 mV'u yaklaşık 19,8 saatte kesiyor. Bu durumda Duracell Alkaline LR14 pilin kapasitesi 19,8 h*250 mA hesabından 4950 mAh olarak bulunur.

Test düzeneği ve ölçüm ile ilgili konulara buradaki yazıdan ulaşabilirsiniz.









Label order: Row ID | Time Stamp (Millisecond) | Voltage (mV) | Current (mA) | Set Current (mA)

Veri seti

Pil Kıyaslama Yazıları

20 Şubat 2024 Salı

Panasonic General Purpose Zinc Carbon R6BE AA 1.5 Volt Pil Değerlendirmesi @250mA

Bu yazıda testimizi 250 mA seviyesinde gerçekleştirdik. 250 mA sabit akımda voltaj grafiği 800 mV'u yaklaşık 1,4 saatte kesiyor. Bu durumda Panasonic General Purpose Zinc Carbon R6BE AA pilin kapasitesi 1,4 h*250 mA hesabından 350 mAh olarak bulunur.

Test düzeneği ve ölçüm ile ilgili konulara buradaki yazıdan ulaşabilirsiniz.







Label order: Row ID | Time Stamp (Millisecond) | Voltage (mV) | Current (mA) | Set Current (mA)

Veri seti

Pil Kıyaslama Yazıları


3 Ocak 2024 Çarşamba

Panasonic Alkaline Power LR6 AA 1.5 Volt Pil Değerlendirmesi @500mA

Bu yazıda testimizi 500 mA seviyesinde gerçekleştirdik. 250 mA standardına göre yapılmadığı için katalog değeri olan kapasite değeri değildir ancak 500 mA sabit akımda Panasonic Alkaline Power LR6 AA pilin kapasitesi 1050 mAh'dir. 250 mA için daha yüksek olması gerekmektedir. İlgili grafikler ve veri setleri aşağıdadır.

Test düzeneği ve ölçüm ile ilgili konulara buradaki yazıdan ulaşabilirsiniz.




Label order: Row ID | Time Stamp (Millisecond) | Voltage (mV) | Current (mA) | Set Current (mA)

Veri seti

Pil Kıyaslama Yazıları



16 Aralık 2023 Cumartesi

Batarya Test Düzeneği ve Meganit LR6 AA alkalin 1.5 Volt Pil Değerlendirmesi @250mA

Çeşitli veri toplama işleri için tasarladığım esdaq ve elektronik yük olarak kullandığım Pratic Load Bank kartlarını kullanarak batarya değerlendirmesi yapabilmek adına bir düzenek ve LabVIEW ortamında demo bir program oluşturdum. Demo programına buradaki link üzerinden erişebilirsiniz (Özel bir amaca tasarlanmadığı için düzen problemleri vardır). Kullandığım pil yuvası da 3D yazıcıdan çıkartılmış bir yuvadır. Düzeneğin bir görseli aşağıda verilmiştir.


Oluşturulan yapının şema gösterimi de aşağıda verilmiştir.


Bu çalışmadaki amaç bataryaların farklı durumlarda gösterdiği davranışı kayıt altına almak ve SoC, SoH gibi hesaplamalar için girdi vermeyi sağlayabilmek.

Öğrendiğim kadarıyla kalem pil diye adlandırdığımız AA boyutta 1.5 V piller 250 mA sabit akımda 0.8 V a kadar geldiği süre üzerinden standard kapasite ölçümü yapılır. Bu şekilde bakınca örneğin 250 mA sabit akıma ayarlanmış bir pil 10 saat boyunca 250 mA akımı sağlarsa 10*250 hesabı üzerinden 2500 mAh kapasiteye sabittir denir.

Aşağıda verilerini paylaştığım pil testinde sabit 250 mA akım altında yaklaşık 6 saatlik bir deney gerçekleştirilmiştir. Pil gerilimi ~6. saatte 800 mV a gelmiştir. Bu verilerin ışığında pilin kapasitesini 6 h*250 mA=1500 mAh olarak hesaplayabiliriz. Bu hesap çekilen akım değerine göre değişecektir. Örneğin testi 500 mA ile yaparsak kapasite <1500 mAh olacaktır. Test 100 mA ile gerçekleştirilirse de kapasite >1500 mAh olacaktır.



İlerleyen süreçlerde farklı pillerin farklı akım değerlerinde testlerini girmeye çalışacağım. Yine de belki işe yarar diye yaptığım testin tüm verisini ham olarak aşağıdaki link üzerinden paylaşıyorum.

Label order: Row ID | Time Stamp (Millisecond) | Voltage (mV) | Current (mA) | Set Current (mA)

Veri seti

CAN Bus'ın Avantajları ve Dezavantajları: Modern Araçların Gizli Kahramanı

CAN Bus'ın Avantajları ve Dezavantajları: Modern Araçların Görünmeyen Kahramanı Merhaba! Bu yazıda otomotiv dünyasının perde arkasında...